Dacia Jogger Hybrid ile Uzun Yol Testi: İstanbul’dan Güneydoğu’ya Bir Köprü

0
2849

Bazen bir otomobili anlamak için şehir trafiğinin ötesine geçmek gerekir. Fabrika verilerinin kuru rakamları yerine, coğrafyanın değişken yüzüyle ve yolun ta kendisiyle yüzleşmek..

Dacia Jogger Hybrid 140’ı tam da bu felsefeyle, İstanbul’un karmaşasından alıp Adana’nın sıcağına, Mardin’in taş evlerine, Diyarbakır’ın tarihi surlarına ve nihayet tekrar evimize taşıyan 4200 kilometrelik bir yolculuğa çıkardım. Bu sadece bir test sürüşü değil, aynı zamanda hem bir yol anısı hem de yedi kişilik bir hibritin Türkiye yollarındaki gerçek performansı üzerine bir gözlem yazısıdır.

Yolculuğun Başlangıcı: İstanbul’un Kalbinden Torosların Eteğine

Test sürüşümüz, Dacia’nın hibrit teknolojisinin şehir içi trafiğindeki becerisini kanıtlamakla başladı. İstanbul’un dur-kalk trafiğinde, Jogger’ın otomatik şanzımanı ve elektrik motoru, sessiz ve sarsıntısız kalkışlar yaparak yakıt tüketimini minimumda tuttu. Benzinli motora geçişler neredeyse hissedilmiyordu ve bu, özellikle yoğun şehir içinde büyük bir konfor sundu. Tamamen elektrik modunda sessizce ilerlemek, aracın hibrit kimliğini en net hissettiğimiz anlardan biri oldu.

Anadolu Otoyolu’na çıktığımızda, 140 beygirlik hibrit sistemin gücü kendini gösterdi. Özellikle hızlanmalarda ve sollamalarda, elektrik motorunun sağladığı anlık tork desteği sayesinde Jogger, boyundan beklenmeyecek bir çeviklik sundu. 550 litrelik devasa bagaj hacmi ve yolculuk boyunca yanımızda olan yedi kişilik kalabalık ekipmanımızla bile araç performansından ödün vermedi. Yol tutuşu, özellikle yüksek hızlarda ve hafif virajlarda oldukça stabil ve güven vericiydi.

 

Adana’dan Mardin’e: Sıcakla Mücadele ve Konfor Testi

 

Adana’nın yakıcı sıcağı, aracın klima performansı için mükemmel bir sınav oldu. Jogger’ın kliması, tüm kabini etkili bir şekilde soğutarak uzun yolculuğu dayanılır kıldı. Adana’nın ünlü yemeklerini tadıp yola devam ederken, Güneydoğu’nun kadim şehirlerinden Mardin’e doğru ilerliyorduk. Sıcak havalarda (50-55 derece) arasında çıktığımız yokuşlarda biraz yavaşlamalar yaşadıysak ta klima performansından ödün vermemesi büyük bir artı olarak yazıldı hanesine…

Mardin’e yaklaştıkça coğrafya değişmeye, yollar daha kıvrımlı ve engebeli hale gelmeye başladı. Dacia’nın bu modelde kullandığı geniş dingil mesafesi ve yüksek yerden yükseklik, bu tarz yollarda büyük avantaj sağladı. Dar ve keskin virajları olan köy yollarında bile aracın dengesi hiç bozulmadı. Ayrıca, yolculuk boyunca müzik dinleme deneyimimizi zenginleştiren 8 inç multimedya ekranı ve kablosuz Apple CarPlay desteği, navigasyon ve eğlence açısından kesintisiz bir deneyim sundu.

Diyarbakır’ın Tarihi Surlarında ve Geri Dönüş Yolu

 

Diyarbakır’a ulaştığımızda, aracın yedi koltuklu esnek yapısının ne kadar kullanışlı olduğunu bir kez daha anladık. Şehir içinde kısa gezilerde, üçüncü sıra koltuklar kolayca katlanarak daha fazla bagaj alanı sağladı. Tarihi Surları ve Hevsel Bahçeleri’ni gezdikten sonra dönüş yolculuğumuz başladı.

Toplamda 4200 km’yi aşan bu uzun yolculuğun en etkileyici verisi, yakıt tüketimi oldu. İstanbul’un yoğun trafiğinden, Güneydoğu’nun zorlu coğrafyasına kadar her türlü yol koşulunda ortalama yakıt tüketimi 5.5 lt/100 km civarında seyretti. Bu rakam, yedi kişilik bir aile otomobili ve hibrit teknolojisinin sunduğu verimlilik açısından son derece başarılıydı. Özellikle inişli çıkışlı yollarda rejeneratif fren sistemi sayesinde bataryanın sürekli şarj olması, bu verimlilikte kilit bir rol oynadı.

İstanbul’dan Güneydoğu’ya uzanan bu yolculuğu, hem bir otomobil editörünün titiz gözlemleriyle hem de bir Mardin’li olarak anılarıyla harmanlayan,  kapsamlı bir test sürüşü oldu.

Bazen bir otomobili anlamak için şehir trafiğinin steril ortamından çıkıp, onu en zorlu coğrafyalarla ve en uzun mesafelerle yüzleştirmek gerekir. Dacia Jogger Hybrid 140 ile çıktığımız bu yolculuk, tam da bu amaca hizmet ediyordu. İstanbul’un karmaşasından başlayıp Adana’nın sıcağına, Mardin’in taş evlerine, Diyarbakır’ın tarihi surlarına ve nihayet tekrar evimize dönen 4200 kilometrelik bu macera, Jogger’ın sadece bir otomobil değil, gerçek bir yol arkadaşı olduğunu kanıtladı. Bu, fabrika verilerinin ötesine geçen, teknik analizleri kişisel yol anılarıyla harmanlayan, bir otomobil testinden fazlasıydı.

Yolculuğun ilk etabı, İstanbul’un dur-kalk trafiğinde başladı. Dacia’nın hibrit teknolojisi, bu sıkışık ortamda kendini hemen gösterdi. Aracı her çalıştırdığımızda ve her kalkışta, sessizce devreye giren elektrik motoru, benzinli motorun gürültüsünü ve yakıt tüketimini tamamen ortadan kaldırdı. Sürücü olarak en ufak bir sarsıntı hissetmemek, dur-kalk trafiğini çok daha konforlu hale getirdi. Jogger’ın otomatik vites kutusu, vites geçişlerini öyle yumuşak yapıyordu ki, bu akıcılık, hem yakıt ekonomisine katkı sağladı hem de sürüş yorgunluğunu azalttı. Şehrin karmaşasından sıyrılırken bile aracın 140 beygirlik gücü, özellikle ani hızlanma ihtiyaçlarında güven veren bir performans sundu.

Anadolu Otoyolu’na çıktığımızda, Dacia Jogger’ın uzun yoldaki gerçek karakteri ortaya çıktı. 7 koltuklu bir otomobil için oldukça etkileyici bir sessizlik ve stabiliteye sahipti. Rüzgâr ve yol gürültüsü minimum seviyedeydi, bu da uzun sohbetlere ve rahat bir sürüş deneyimine olanak sağladı. Yol tutuşu, segmentindeki bir otomobilden beklenebilecek seviyelerin üzerindeydi. Virajlara girdiğimizde, gövde salınımı oldukça sınırlı kalıyor, bu da yedi kişilik bir araç için önemli bir güvenlik ve konfor unsuru oluşturuyordu. Bu stabilite, özellikle yüksek hızlarda ve hafif virajlarda kendini hissettirerek güven verdi.

Adana’ya yaklaştıkça havanın sıcaklığı yükseldi, bu durum aracın klima performansını test etmek için harika bir fırsattı. Jogger’ın kliması, tüm kabini, üçüncü sıra koltuklar dâhil, hızlı ve etkili bir şekilde soğutmayı başardı. Adana’nın meşhur kebaplarını tattıktan sonra, Çukurova’nın uçsuz bucaksız düzlüklerinden Mardin’in engebeli, kıvrımlı yollarına doğru ilerledik. Coğrafyanın değişimi, Jogger’ın 200 mm’lik yerden yüksekliğini bir avantaj haline getirdi. Bu sayede, kötü durumdaki köy yollarında veya hafif engebelerde bile aracın altını sürtme endişesi taşımadık.

Mardin’in taş evleri arasında yol almak, Jogger’ın manevra kabiliyetini sınadı. Dar sokaklarda bile kompakt boyutları sayesinde kolayca ilerleyebiliyorduk. Aracın akıllı multimedya sistemi ve kablosuz Apple CarPlay desteği, dar sokaklarda navigasyonla yönümüzü kolayca bulmamızı sağladı. Yolculuk boyunca dinlediğimiz müzikler, uzun saatlerin monotonluğunu giderirken, araç içi ses kalitesi oldukça net ve tatmin ediciydi. Mardin’in tarihi atmosferinde bir yandan gezerken bir yandan da aracın modern özelliklerinin ne kadar pratik olduğunu keşfettik.

Diyarbakır’ın tarihi surlarına ulaştığımızda, aracın yedi koltuklu esnek yapısının ne kadar kullanışlı olduğunu bir kez daha anladık. Yedi kişi ile diyarbakıra doğru yola çıktık.

O sıcakta olumsuz olan tek şey, 7. koltukta oturan arkadaşlar biraz klima havasından mahrum kaldılar 🙂 Onları Diyarbakırda indirip yolumuza devam ettik. Kısa şehir içi gezilerde üçüncü sıra koltukları kolayca katlayarak, 708 litrelik geniş bir bagaj hacmine ulaştık. Bu, yanımızdaki ekstra ekipmanlar ve yöresel ürünler için mükemmel bir depolama alanı sağladı. Dönüş yolculuğumuzda ise Dacia’nın hibrit sisteminin asıl mucizesi ortaya çıktı: yakıt tüketimi. Toplamda 4200 km’yi aşan bu uzun yolculukta, karma kullanımdaki ortalama yakıt tüketimi 6.6 lt/100 km civarındaydı. Bu rakam, yedi kişilik bir aile aracı ve bu kadar uzun bir mesafe için gerçekten etkileyiciydi.

Sonuç olarak, Dacia Jogger Hybrid 140, sadece bir aile otomobili değil, aynı zamanda ekonomik ve pratik bir yol arkadaşı olduğunu kanıtladı. İstanbul’dan Güneydoğu’ya uzanan bu yolculukta, konforu, güven veren yol tutuşu ve üstün yakıt verimliliğiyle tüm beklentilerimizi aştı. Her kilometresi, bu aracın zorlu koşullar için tasarlandığını ve büyük aileler için ideal bir çözüm sunduğunu gösterdi. Dacia Jogger Hybrid, sadece yeni bir otomobil modeli değil, aynı zamanda aile maceralarının yeni kahramanı olmaya aday.

 

Oktay ERGİNOĞLU

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz