Ford Focus, ülkemizde en sevilen modeller listesinde zirveye çıkmaya devam ediyor. Böyle bir rekabet ortamında rakiplerinden sıyrılıp liderlik koltuğuna oturmak için 4. nesli ile podyuma çıktı. Ama ne çıkış! yenilenmemiş adeta baştan yaratılmış.
Türkiye’de en çok sevilen modellerindenolan Ford Focus, 20 yıllık birikimini, ileri teknolojinin akıllı otomotiv dünyasına taşımak üzere yeniden tasarlanıp yollara çıktı. Ford Motor Company’nin satışlarının tek başına yüzde 56’sını oluşturan Focus pasta payını arttıracak gibi görünüyor.
HB ve Sedan karoser tipi ile iki farklı kimliğe büründü. Eskiden alışa geldiğimiz sedan ve HB için tek tasarım sadece bagaj bölüm farkı yenilenen Focus’ta yok… Yani sedan ile Hatcback sanki iki farklı karaktere sahip başrol oyuncuları gibi… Biri aksiyon seven genç aktörü diğeri iş adamı yada bir aile karakterine sahip diğer bir aktörü temsil eder gibi…
Bugün ki konuğumuz Ford Focus HB, yani aksiyonu seven yakşıklı dinamik ve genç aktörümüz. Dış tasarımı ile incelemeye başlayalım. Yenilenen Ford Focus baştan sona bir yenilik tünelinden geçmiş gibi. Ön ızgarası yine agresif formunu korumuş. Biraz da Aston Martin çizgisini andıran ızgara Ford’a çok yakışıyor. Farlar, ve altına devam eden sisler ve dönüş destek aydınlatması köşelerde şık biçimde konumlandırılmış. ST jantlar ile yakışıklılığı tescillemiş. Bu yenilenen tasarım tünelinde arka stop sistemide eksik kalmamış. Enerjik duruşuna yakışır bir stop tasarımı karşılyor bizi. Ayrıca FOCUS yazısı yeni model otomobillerin modellemelerine uyarak arka bagaj kapısına konumlandırılmış.
İç tasarıma gelince hemen gözünüz otomatik vitesli modellerindeki vites kumandasına gidiyor. Ben çok beğendim harika bir duruşu var. İlk zamanlar sağ elinizi meşgul edecek kolunuzu dayayacagınız bir yer arıyorsunuz. D’en R’ye alırken bir garipseme yaşıyorsunuz ama zamanla bu his daha sonra kısa sürede alışkanlığa bırakıyor yerini. koltuklar, kokpit Ford’un yeni tasarım karakterine göre tasarlanmış. Koltuklar olağanüstü rahat.
Sürücu koltuğuna geçip telefonumu kablosuz şarj alanına bırakıyorum. Kablosuz bağlantı ile Spotify listemi başlatıyor ve mükemmel ses sisteminde sevidiğim müzik eşliğinde aynalarımızı ayarlıyoruz. “Start” a basıp kumandamızı D’ye çeviriyoruz. Gerçekten değişik ve güzel bir his bu. Fordun sürüş karakteri olan “sağlamlık ve ağır güven ” hissi oluyor sizi karşılayan… Hızlanma, ivmelenme ve frenler çok keyifli..
Sizi her alanda yalnız bırakmayan bir güven hissi ile sürüşlerinize devam ediyor. Şerit takip sistemi harika çalışıyor. Güvenli bir sürüş gerekiliği olan sistem hem şeridinde tutuyor hem sinyal vermeyenlere sinyal verme alışkanlığı kazandırıyor. Uzun yolda da Adaptif hız sabitleyiciyi de kullanmak için uygun bir yola çıkıyoruz. Sistemde yer alan hem şerit takibi hem adaptip hız kontrolü, otomatik fren sistemi derken zaten yarı otonom sürüşün keyfini çıkarıyoruz. AVM ye girdiğimizde bu otonom sürüşün keyfini Aktif Park Asistanı ile deavm ettiriyoruz… Daha ne olsun…
Gelelim diğer koltuklara, Sol Ön koltukta adeta şoför koltuğu kadar konforlu bir koltuk. önünüde direksiyonunu olmamasını yarattığı bir boşluk var sadece.
Arka koltuklar için geniş bir diz mesafesi var (175 cm boyundaki yolcular için) baş mesafesi ideal yuksekliğe sahip. Koltuk bel bölgesi kavraması da konforunuza kalite katıyor.
Şaft tüneli ile bir hayli az, dolayısıyla ortada oturabilme ihtimali olan 3. yolcu için ferah brir mekan bırakılmış. Arka kotukta oturanlar için bir ferahlık sembolu olan Açılabilir cam tavan bu ferahlığa büyük katkıda bulunmuş.
Gelelim bagaj hacmine, biz genç otomobili dedik enejik bir DNA ya sahip dedik ama bununla birlikte bu otomobilde aileye yetecek bir yaşan ve bagaj alanına sahip olduğunuda belirtelim hemen. Hb otomobil sevenler yeni focus’un bagaj alanını çok seveceklerinden eminim.
Yazı ve Fotoğraflar: Oktay Erginoğlu