Günden güne gelişen muhafazakar giyim sektörü artık uluslararası boyutta. Uluslararası boyutunu ve muhafazakar giyim modasında Türkiye’nin yerini Lifestyle Turkey Proje Müdürü Deniz BİRKAN’ a sorduk.
- Muhafazakar giyimde Türkiye’nin yerini nasıl konumlandırıyorsunuz? Muhafazar giyim fuarı hakkında bilgi verir misiniz?
Muhafazakâr giyim son dönemlerde Dünya ve Türkiye’de gündemde olan bir konu. Kariyerinde önemli yer edinmiş tasarımcılar markaların yeni dönem kreasyonlarına ciddi anlamda ağırlığını koyuyor.
Ülkemizde alanında oldukça başarılı tasarımcılar var. Tasarımcılarımız muhafazakâr giyim modasına yön veriyorlar. Ülke olarak piyasanın sektörel önemli dinamiklerine sahibiz ve sektör Türkiye ekonomisinin ana ekseni haline geldi.
SO Fuar olarak Türkiye ve Orta Doğu’nun tek ticari fuarı olma özelliğine sahip LIFE STYLE TURKEY 2018- Muhafazakâr Giyim Fuarı’nı bu yıl ikinci kez 15-17 Şubat tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde düzenliyoruz.
Her yıl küresel muhafazakâr giyimin trendini belirlemesi ve ticarete yön vermesi hedeflenen buluşma Lifestyle- Turkey Fuarı 2. yılında yüzde 50 artan katılımcı sayısı ve T.C. Ekonomi Bakanlığı desteğiyle daha da güçlenerek alım heyeti çalışmaları ile 500’den fazla uluslararası alıcı ile 100’ü aşkın ihracatçı firmayı bir araya getiriyor.
- Proje Nasıl Oluştu?
Hem üretim hem de tüketim anlamında muhafazakâr giyim konusunda Türkiye ön sıralarda yer alıyor.
Kültürümüz içerisinde köklü bir yeri olan muhafazakâr giyim pek çok kadının tarzı olarak karşımıza çıkıyor ve yeni arayışlar, hayatın çok çeşitli alanlarında kendilerini ifade etme ihtiyacı doğuyor.
Bilindiği gibi dünyadan da muhafazakâr giyim modasına ilgi çok yüksek. Ancak, modada Paris ve Milano gibi yerler bizim coğrafyamız insanından uzak bir noktada duruyor. Biz bu ihtiyacı tek bir çatı altında toplamak istiyoruz.
Bahsettiğim nedenlerden ötürü ekip olarak bu fuarı yapma isteği bizde uyandı ve ilkinde başarılı olduk.
Bu arada Birçok tasarımcının gözdesi olan muhafazakâr giyim pazarı dünyanın da merakla takip ettiği bir akım haline geldi. Türkiye ise muhafazakâr giyim konusunda Dünya’da modayı yöneten ülke olmaya devam ediyor. LifeStyle-Turkey 2018 Muhafazakâr Giyim Fuarının birbirinden değerli Türk ve yabancı tasarımcılarıyla global platformda muhafazakâr giyim modasına yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
- Fuara Kimler katılıyor?
İlk yılında 82 marka ve tasarımcıyı ağırladık. Yerli ve yabancı olmak üzere 100’ü aşkın farklı firma bu yılki fuarımızda bizlerle alıcıyla buluşuyor.
Durduğumuz noktadan düşündüğümüz şu: geçmişte ne yaptık bugün ne yapıyoruz gelecekte ne yapmalıyız. Bu noktada d
a firma sayımızı arttırmanın yanında 8 bin m2 geniş bir alanda Fuarı gerçekleştireceğiz.
Tasarımcısından üreticisine, bu alanda yetişmekte olan öğrencisinden pazarlamacısına, lojistikten nihai tüketiciye kadar sektörün tüm paydaşlarını bir araya getiriyoruz.
Bu sene Türkiye’den 4000, Avrupa, Körfez ülkeleri ve Ortadoğu gibi yaklaşık 30 ülkeden 1000 civarı alım gücü yüksek mağaza ve butik ağırlamayı hedefledik.
Öte yandan İstanbul Kongre Merkezi’nde sektör liderleri üç gün boyunca muhafazakâr giyim endüstrisine yön verecek tasarımları paylaşma anlayışı çerçevesinde yeni işbirlikçilerine imza atmaya hazırlanıyor.
- Muhafazakâr giyim akımı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Muhafazakâr giyim günümüzde bir stil olarak karşımıza çıkıyor. Bu stil içerisinde kişiye göre kendini ifade edebileceği pek çok tarzı ve tasarımı bünyesinde barındırıyor.
Birey tarzını bile kendi yaratabiliyor. Çeşitliliğin fazla olması beraberinde görselliği dolayısıyla pazarda güzelliği getiriyor. Muhafazakâr giyim hayatın her alanında var ve bu ihtiyacı karşılamanın önemli olduğunu düşünüyorum.
Kendine bu tarzı benimsemiş bütün kadınlara hitap ederken, İhtiyaçlarını karşılayabilecekleri pek çok seçeneği sunuyoruz.
- Muhafazakâr giyimde kadınların tercihi ne yönde oluyor?
Muhafazakâr giyim kendi içinde pek çok tarzı olan bir alan. Mevsimlere göre kullanılan kumaşlar çok önemli. Kadınlar, kullanışlı ve rahat olmasına, ardından gösterişten uzak ufak aksesuarlar ve kesim tarzlarıyla sade şıklığı tercih ediyorlar. Sade ve şık olmak bizim gözlemlediğimiz en önemli seçim kriteri olarak karşımıza çıkıyor.
- Muhafazakâr Giyim Fuarı’nın bu sene ikincisini düzenliyorsunuz. Önümüzdeki yıllarda olacak mı ve yine İstanbul’da mı yapacaksınız?
Genel olarak az önce de bahsettiğim gibi biz SO Fuar olarak gerek yurtiçi ve gerekse yurt dışı fuarları yapıyoruz. Türkiye’de de muhafazakâr giyim alanında eksiği tespit ederek yola çıktık. Geçtiğimiz yıl ilkini gerçekleştirdik ve çok yoğun ilgiyle karşılaştık. Çok olumlu tepkiler almamız ikincisini ve daha sonraki yıllar geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz fuarların yenilerini planlamamızın yolunu açan en önemli etkenlerden biri oldu.
Uluslararası arenada da yerli muhafazakâr tasarımcılarımızı ve birbirinden şık ürünlerini tanıtacağız. 2023 hedeflerimiz çerçevesinde dünya markası haline gelmek en önemli hedefimiz. Bunun için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor.
Dünyada pazarlarınnda ülkemizde hem üretim kapasitesi hem de ürün kalitesi çok yüksek olan üretici ve tasarımcılarımız var.
Bu noktada Türk firmalarının markalaşmasına ve katma değerli ihracat yapmalarına katkı sağlamak, aynı zamanda Sofuar tarafından organize edilen fuarda muhafazakâr giyim sektörünün önde gelen firmaları, tasarımcıları ve profesyonel ziyaretçiler fuar içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan etkinliklerle, toplantılar katılımı arttırarak Lifestyle – Turkey 2018 Fuar’ının Türkiye ve Dünya’daki muhafazakâr moda anlayışına yön vermesi hedefledik.
- Türkiye’deki ilgi nasıl?
Muhafazakâr giyimde en fazla tüketici Türkiye’de, dolayısıyla Türk ziyaretçi yoğun olmakla birlikte geçen yıl 222 farklı yabancı ziyaretçi ağırladık.
Sadece tüketici değil üreticisi, tasarımcısı ve Türkiye’de yetişmekte olan öğrenciler var. Fuarı yapma amaçlarımızdan biri de bu yol göstericilik, gençlerin yeni tasarımcıların önünü açmaktır. Fuar boyunca sektöre dair seminerler ve paneller düzenlenecek. Yetişmekte olan öğrencilerin, bu meseleyi doğru anlamalarının ve aktarmalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
